Çarşamba BES’de mahkeme devam dedi!
Samsun’un Çarşamba ilçesine Oltan Köleoğlu Enerji (OKE) tarafından yapılmakta olan inşaatı 3. İdari Mahkeme tarafından verilen iptal kararı ile durdurulan biyokütle enerji santralinin (BES), yapımının durdurulması haksız bulunarak Samsun Bölge İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi.
Uzun zamandır Samsun kamuoyunda tartışılması belirli çevreler tarafından olumsuz olarak sürdürülen Çarşamba BES, Eğercili köyünde daha önce kömür tesisi olarak kullanılan yere gerekli yasal izinler alınarak geçtiğimiz yıl kurulmaya başlandı.
Temiz enerji olarak bilinen ve bitkisel atıklarında ekonomiye kazandırılmasını sağlayan BES için imar planın kabulüne ve tarımsal amaçlı depo inşaatına verilen ruhsatın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan yürütmeyi durdurma kararı Samsun Bölge İdare Mahkemesi tarafından kaldırıldı.
Samsun’un Çarşamba ilçesinde yapımı devam eden biyokütle enerji santrali için yürütmeyi durdurma kararı veren mahkeme kararına itiraz eden Oltan Köleoğlu Enerji, sunduğu itiraz dilekçesinde; “Samsun 3’üncü İdare Mahkemesi tarafından, birbirinden bağımsız birden fazla gerekçeyle dava konusu işlemlerin yürütülmesinin durdurulduğu görülmekte olup, öncelikle bu gerekçelerin ayrı ayrı irdelenmesi gerekmektedir” ifadesinde bulundu.
Biyokütle Enerji Santrali “Ovanın 1.sınıf tarım arazisi olduğu belirtilen kararda tarımsal faaliyetin olumsuz etkilenmesi söz konusu olabileceğinden, ortaya çıkabilecek zararlar olabileceği değerlendirilmiştir” gerekçesi ile mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermişti.
Samsun 3. İdare Mahkemesi tarafından, birbirinden bağımsız birden fazla gerekçeyle dava konusu işlemlerin yürütülmesinin durdurulduğunu belirten tesis yetkilileri, öncelikle bu gerekçelerin ayrı ayrı irdelenmesi gerektiğini belirttiler.
Baca dumanı yüzde 99 filtreleniyor
Üst mahkemenin verdiği iptal kararında ise doğaya zarar verme iddiasının doğru olmadığı, santralin doğaya zarar vermeyeceğinin uzmanlar tarafından bildirildi. Doğaya zararsız olması konusunda ise çiftçinin tarlasında yaktığı anızdan çıkan dumandan daha az bir duman çıkmasının söz konusu olduğu ve yüzde 99 oranında filtre edilmiş şekliyle bacadan duman çıkması neden olarak gösterildi.
Kullanılan alanın birinci sınıf tarım veya nitelikle tarım alanı statüsünde olmadığı ve inşaatın da imar planlarına uygun olarak yapıldığı belirtildi.
Edinilen bilgiye göre, yöreye büyük miktarda ekonomik kazanç sağlarken, bitkisel atıklarında heba olmasını önleyecek santral için alternatif alan araştırması yapıldığı ve ancak böyle bir alan bulunmadığı için daha önce tarımsal alan vasfını kaybeden ve 2005 yılından beri eski bir kömür işletmesi olan ve zeminine de beton atılan mevcut yerin kurulması kararlaştırıldı.
Eğercili Mahallesi’nde santralin yapıldığı alan, yürürlükteki 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında ihtiyaç olması halinde enerji üretimi ve iletimine ilişkin kullanımlar kamu yararı gözetilerek kullanılabileceği belirtilerek idare mahkemesi kararının yerinde olmadığı belirtildi.
Üst mahkeme ayrıca, tesisin, yapılmasına imkân tanıyan 1/1000 ve 1/5000’lik planların, büyük plan olan 1/100.000’lik planlara da aykırı olmadığına karar verdi.
Köy yerleşik alanlarına ilişkin istisnalar
İmar Kanunu'nun 27. maddesinin 5. fıkrası ile; “Köy yerleşik alan sınırı içerisinde, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümleri uygulanmaz” kuralının getirildiği, yine 3194 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendini “19/7/2005 tarihinden önce onaylanmış 1/5000 veya 1/1000 ölçekli imar planları veya arsa vasfı kazanmış parseller ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce belirlenen onaylı köy ve/veya mezraların yerleşik alanı ve civarı ile yerleşik alanlar izinli kabul edilir” kararı da bu alanlara ilişkin istisnaları teşkil ediyor.
Diğer yandan kanunda büyük ova koruma alanı sınırları içinde yer alan taşınmazların ancak alternatif alan bulunmaması halinde tarım dışı kullanıma dönük olarak planlanabileceğine ilişkin düzenleme köy yerleşik alan sınırları için geçerli olmadığından, idare mahkemesi kararının anılan gerekçeleri de yerinde bulunmadı.
Yorum Yazın